Pınarın taşında hıçkıran damla,
Bir kırık kavalda inleyen hüzün,
Dizimde ağlıyan dertli anamla,
Köyümden ayrıldım böyle bir güzün.
Son leylek yuvada matem bağlarken,
Mor sümbül, menekşe gönül dağlarken,
Dediler: gel! gitme anan ağlarken;
Bağını, tarlanı eller mi sürsün?
Dedim ki: damımda baykuş tünesin,
Yaylamda koyunum, kuzum melesin,
Kezbansız dünyayı çoban neylesin?
Kaderim böyleymiş düşman öğünsün.